- tıkanıklık
- انسداد
Türkçe-Arapça Sözlük. 2009.
Türkçe-Arapça Sözlük. 2009.
tıkanıklık — is., ğı 1) Tıkanık olma, iyi işleyememe durumu 2) Soluğun kesilir gibi olması Birleşik Sözler damar tıkanıklığı … Çağatay Osmanlı Sözlük
boğucu — sf. 1) Boğma özelliği olan Boğucu gaz. 2) Solunumu güçleştiren Göğsünde boğucu bir tıkanıklık vardı. P. Safa 3) mec. Çok sıcak, sıkıntı veren Eski evinin boğucu, dertli havasından kurtulmak için komisyoncu kendini hemen sokağa attı. H. R.… … Çağatay Osmanlı Sözlük
tren kazası — is. 1) Demir yolunda meydana gelen kaza 2) mec. Amacı belirlenmiş bir konunun, bir olayın gelişme aşamalarında bir tıkanıklık, olumsuzluk olma durumu … Çağatay Osmanlı Sözlük
SIMAME — Kan damarlarında tıkanıklık yapan kan pıhtısı … Yeni Lügat Türkçe Sözlük